Kız Bebek İsimleri


A Harfi

Alin: Yükselen ışık, parlayan, parıldayan.

Alisa: 1)Asil soydan olan. 2) Güzel.

Alya: Yüksek yer, yükseklik, gök.

Amine: Yüreğinde korku olmayan.

Andaç: Anılar, hatıralar

Anıl: Başkaları tarafından sözün edilsin

Anka: Kaf Dağı’nda bulunduğu söylenen masal kuşu

Arın: Arı, katışıksız, temiz, kirden uzak

Arkın: Yavaş, ağır, sakin

Armağan: Hediye, ödül

Armina: Emine, korkusuz, yürekli

Arnisa: Çok namuslu kadın

Arsen: Kurtuluş, özgürlük

Arsu: Su kadar berrak

Arsun: Yüreğindeki temizliği yansıtan

Arya: Operada sanatçının orkestra eşliğinde söylediği uzun şarkı

Arzu: Herhangi bir şey için duyulan aşırı istek

Asena: Dişi kurt, güzel kız.

Aşkım: Sevdiğim,sevgilim.

Aşkın: Aşmış, ileri

Aslı: Temelli,köklü. Bir şeyin benzeri.

Ayça: Yay biçimindeki ay, Hilal.

Ayda: Dere kıyılarında yetişen bir bitki.

Aydan: Güzelliğini aydan almış,ay gibi parlak ve güzel

Ayla: Bazı yıldızların ve ayın etrafındaki ışık çemberi.

Aylan: Ay gibi güzel değerlere sahip olan.

Aylin: AYLA ile aynı anlamdadır: Bazı yıldızların ve ayın etrafındaki ışık çemberi.

Aynur: Ay ışığı.

Ayperi: Ay ve peri gibi çok güzel.

Aysar: Ayın evrelerine göre huyu değişen kimse.

Ayşe: Rahat ve huzur içinde yaşayan.

Ayşegül: Güller içinde mutlu yaşayan.

Ayşıl: Ay ışığı.

Ayşim: Ayşin. Darlak ışık saçan.

Aysin: Sen aysın, ay kadar güzelsin.

Aysu: Ay gibi parıltılı ve su gibi berrak.

 

B Harfi

Bade: 1-İlahi aşk, muhabbet ve hakikat 2- Şarap, içki, kadeh

Bahar: Yazla kış arasında olan mevsim. Güzellik,gençlik çağı.

Baha: Kıymet, değer, para.

Bahar: İlkbahar

Bala: Yavru çocuk.

Balca: Bal gibi, bala benzer.

Baler: Tatlı dilli, cana yakın.

Balın: Yar, sevgili.

Balkın: Pırıldayan, parlak.

Banu: Prenses; Hanımefendi. Yeni evli gelin.

Banuhan: Hatun hükümdar.

Başak: Ekinlerin tanelerini taşıyan baş kısmı.

Bediz: Resim, tasvir, süs, bezek.

Behin: İyinin iyisi.

Belen: Bel, geçit; İki dağ arasından geçen yol.

Belfü: Kar tanesi.

Belgi: İşaret.

Belgin: Kesin ve eksiksiz belirlenen.

Belgün: Aydınlık gün.

Belin: Korku ile şaşkın şakın bakmak.

Beliz: İşaret, iz; alamet

Belkıs: Efsaneye göre Hz. Süleyman zamanındaki Saba melikesinin adı.

Belma: Uysal,sakin.

Belur: Billur,billurdan olan.

Benan: Parmak uçları.

Benay: Ben ayım, ay gibiyim.

Benek: Namuslu kadın.

Bengi: Ölümsüz, sonsuz.

Bengisu: Ölümsüzlük suyu.

Bengül: Gül gibi.

Beniz: Yüz.

Bennu: Hayali bir kuş.

Bennur: Işık saçan.

Berfu: Kar tanesi.

Beril: Zümrüt.

Berke: Zerdali, kayısı. Kamçı, değnek.

Berna: Bağlı, bağlanmış; Genç, körpe, delikanlı.

Berrak: Duru.

Berran: Keskin, kesici.

Berrin: Berin. En yüksek, en ulu anlamında.

Betül: Betil. Erkeklerden çekinen namuslu kadın, Hz. Meryem ve Hz. Fatma`nın diğer isimleri

Beyza: Çok beyaz, lekesiz.

Bilge: Çok bilgili ve bilgisini yararlı kullanan kişi.

Bilget: Havadis, malumat.

Bilhan: Çok bilgili.

Billur: Pek duru, pürüzsüz

Bilnaz: Çok naz eden.

Bilnur: Bilge kişi.

Bilun: Yarım Ay

Binay: Öylesine güzel ki bin ay eder.

Bingül: Gülü bol; Gül bahçesi

Binnaz: Çok nazlı,cilveli,kaprisli.

Binnur: Çok ışıklı, ışığı gür.

Birgen: Yalnız, yalnızlığa alışkın.

Birgül: Tek ve güzel bir gül.

Buket: Çiçek demeti.

Burçin: Dişi geyik.

Burcu: Güzel koku, ıtır.

Buse: Öpücük

Büşra: Müjde, sevinçli haber.

 

C HARFİ

Canan: Gönülden sevilmiş, yar.

Canay: Ay gibi temiz.

Candan: İçten, gönülden.

Candaş: Candan, değerli dost.

Cansel: Hayat veren su.

Cansın: İçten, gönüldensin.

Cansu: Can suyu. Hayat veren su.

Cemre: Ateş parçası, kor; Şubat ayında bir hafta arayla hava, su ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi.

Ceren: Çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliğiyle ünlü, ince bacaklı, zarif hayvan; ceylan.

Cevher: Bir şeyin özü. Güç,enerji.

 

Ç HARFİ

Çağ: Belirli bir özellik göz önünde bulundurularak ele alınan zaman dilimi.

Çağda: Yeni bir çağa adım atılmış

Çağın: Şimşek, yıldırım.

Çağla: Badem, kayısı,erik gibi yemişlerin olgunlaşmamış hal

Çiğdem: Akdeniz çevresinde yetişen çok renkli kır bitkisi.

Çilay: Ayın üzerinde beliren açık renkli lekeler.

Çilen: Hafif yağan yağmur, çisenti.

Çiler: Şarkılar söyleyen, şakıyan.

Çise: Çise(m). Hafif yağan yağmur(um)

Çisil: İnce ince yağan yağmur.

 

D HARFİ

 

Damla: Çok küçük miktarda su. Çok az.

Defne: Yaprakları güzel kokulu, yaz-kış yeşil olan bir bitki.

Demet: Çiçek bağlamı, deste

Demi: Kadife,şeftali gibi şeylerin üzerinde bulunan ince tüy.

Demre: Noel Baba’nın doğduğu sanılan tarihi yer.

Deniz: Yeryüzünün çoğunu örten engin su.

Deren: Toplayan, düzenleyen, pekiştiren.

Derin: 1.Yüzeyi tabanına uzak olan.2. Çok gelişmiş, çok ilerlemiş. 3. Yoğun. 4. İçten gelen 5.Sığ olmayan.

Dicle: Bir nehir adı. Ulu ırmak.

Didar: Güzel yüz. Görme.

Dide: Göz, göz bebeği.

Didem: Gözüm gibi sevdiğim, sevgilim.

Dila: Gönlümü çalan.

Dilan: Gönüllerce olan, yürekler dolusu.

Dilara: Gönül alan, gönül okşayan.

Dilay: Gönle ışık saçan, ay kadar güzel.

Doğa: Yaradılış ve yapı özelliklerinin tümü; Tabiat.

Dolunay: Ayın tam yuvarlak olduğu an.

Dora: Doruk, zirve.

Duygu: Kişi, olay ve nesnelerin bireyin iç dünyasında uyandırdığı izlenim.

 

E HARFİ

Ebru: 1. Keman kaş. 2. Bulut rengi. 3. Bir sanat dalı

Ece: Kraliçe. Güzel kız, kadın.

Ecegün: Çok güzel bir günde doğan.

Ecem: Kraliçem, sevgili kraliçe anlamında.

Ecenaz: Nazlı güzel.

Ecesu: Su gibi berrak ve güzel.

Eda: 1-Naz, cilve. 2-Davranış,tavır. 3-Verme,ödeme. 4-(Namaz için)kılma, yerine getirme. 5-Üslup.

Elanur: Ela gözleriyle nur saçan.

Elçin: Deste, tutam.

Eliz: El izi.

Elvan: Renkler, çeşitler.

Emel: Arzu, özlem. Amaç, istenen şey.

Erem: Cennet

Erendiz: Jüpiter gezegeninin adı.

Erke: Enerji, iş başarma gücü; Nazlı.

Erna: İşveli,cilveli,şen şakrak sevgili.

Eşay: Ayin güzelliğiyle eşdeğer güzelliğe sahip olan.

Esen: Sağlıklı, salim.

Esin: Sabah rüzgarı.

Esra: En çabuk, çok çabuk.

Eva: Havva. Yaratılan ilk kadın.

Eyşan: Şanlı güzel, güzelliği ile ünlü

Eylül: Sonbaharda bir ay adı.

Ezgi: Melodi, şarkı, türkü.

 

F HARFİ

Ferahnur: İnsanın gönlünü ışık saçarak aydınlatan.

Feray: Ay ışığı, ayın parlaklığı, ışıltı saçması.

Fercan: İnsanın ruhuna aydınlık veren bir içtenliğe sahip olan.

Ferda: Gelecek zaman, yarın; Kıyamet.

Ferdacan: İçtenliğini hiç kaybetmeyecek olan.

Ferhan: Sevinçli, gönlü hoş.

Feri: Köke değil dallara ait olan. İkinci derecede olan.

Feride: Eşi benzeri olmayan, tek. Çok değerli inci.

Feris: Şık, zarif.

Ferisu: Temizliği ve berraklığıyla ışık saçan.

Fernur: Aydınlık, ışık.

Fersude: Eskimiş, yıpranmış, örselenmiş.

Ferzin: Kraliçe.

Feyza: Bolluk, çokluk, bereket. Taşkın.

Feza: Boşluk, sınırsızlık; Uzay.

Fidan: Yeni yetişen ağaç.

Figen: Yaralayan, kıran

Filiz: Tohumdan çıkan sürgün. İnce ve güzel vücutlu.

Firdevs: Cennetler. Cennet bahçeleri.

Firuze: Açık mavi renkte, değerli bir süs taşı.

Fulya: Nergisgillerden güzel kokulu sarı bir çiçek.

Funda: Çalı ormanı, çalılık; Püskül, tepelik.

Füruzan: Parlayan, parlak.

Füsun: Büyü.

 

G Harfi

Gamze: Göz kırpma, gözle işaret; Nazlı bakma; Gülerken bazı kişilerde yanaklarda beliren çukur.

Gaye: Amaç, erek.

Gazal: Ak geyik, ahu; Geyik yavrusu; Güzel söz (mecazi)

Gazel: Konusu daha çok sevgi ve içki olan, manzume; Tek kişinin özel ahenkte okuduğu müzik parçası; Sonbahar vaktinde düşen yapraklar.

Gece: Gün batımından ağarmasına kadar geçen süre.

Gelincik: Yazın kırlarda yetişen parlak kırmızı renkli bir çiçek.

Gerçek: Yakıştırma veya yalanı olmayan.

Gizem: Sır; Aklın erişemediği çözülemeyen şey.

Gonca: Tam açılmamış çiçek

Goncagül: Gül goncası.

Gök: Yerin göz ile görülebilen ufuklarından başlayarak yukarıda kubbenin içi gibi gözüken sonsuz boşluk; Mavi renk.

Gökben: Ben gökyüzü anlamında.

Göknur: Aydınlık gökyüzü, nurlu.

Gökçe: 1-Güzel, gösterişli 2-Yiğit, cesur 3-Mavi gözlü.

Gökçenaz: Nazlı mavi.

Gökçenur: Mavi ışık.

Göksu: Türkiye’nin çeşitli yerlerinde bulunan akarsuların adı.

Gönül: İstek, arzu, sevgi.

Görke: Heybetli.

Görkem: Göz alıcı ve gösterişli olma durumu, ihtişam.

Gözde: Çok sevilen, beğenilen nitelikte olan. Çok güzel.

Gözdem: Beğendiğim, sevdiğim, saydığım, bitanem.

Gözdenaz: Nazlı güzel.

Gözdenur: İnsanlara vermiş olduğu iç huzurla herkesin beğenisini kazanan.

Gözen: İlgi çekici, samimi; Sulak yer; Pınar

Güher: Cevher.

Gül: Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeğine verilen ad; Gülmek eyleminden gül.

Gülal: Gülün kırmızısı gibi güzel.

Gülay: Gül gibi güzel, ay gibi aydınlık olan.

Gülben: Gül yüzlü,gül gibi beni olan.

Gülbin: Gül fidanı, gül yetişen yer.

Gülcan: Gül gibi güzel kişi.

Gülce: Gül gibi.

Gülçin: Gül toplayan, gül seven.

Gülden: Güle ilişkin, gülden yapılmış. Gül soluklu.

Güleda: Gül gibi güzel ve nazlı.

Gülen: Güleç yüzlü, mutlu anlamında.

Gülenay: Güleç ay, gülümseyen ay; Ay gibi gülümseyen güzel.

Gülendam: Gül gibi, nazik, güzel, ince

Gülfem: Ağzı gül gibi olan

Gülfer: Zarifliği ve güzelliğiyle göz kamaştıran.

Gülgen: Güler yüzlü.

Gülgün: Gül renkli; Gülen, gülümseyen.

Gülhan: Gül kadar çok sevilen, han, hakan

Gülin: Güzel, zarif.

Gülru: Gül yüzlü, gül yanaklı

Gülşah: Gül dalı; Güzelliğiyle ün salmış olan.

Gülsanem: Çok güzel kadın.

Gülse: Gülümsemeye yatkın, gülmesi istenen çocuk

Gülselin: GÜLSELİ. Coşkulu bir güzelliğe sahip olan.

Gülşen: Gül bahçesi.

Gülsu: Gül ve su gibi güzel.

Gülsün: Yaşam boyu yüzü gülsün anlamında.

Gülten: Gül tenli, vücudu gül gibi

Gülüm: Bana ait olan gül. Canım.

Gülümse: Tebessüm et.

Gün: 24 saatlik zaman dilimi; Güneşin yeryüzüne gönderdiği ışık; Güneş, yaşam.

Günal: Işık al, ışıklı ol.

Günan: Doğumuyla sevinç getiren; Anılan gün.

Günay: Hem gün, hem ay.

Güneş: Çevresindeki gezegenlere ısı ve ışık veren büyük gök cismi.

Günhan: Oğuzhan’ın altı oğlundan biri.

Günnaz: Nazlı kişi.

Günnur: Güneş gibi ışık saçan.

Günsu: Gün gibi aydınlık, su gibi berrak.

Güray: Bol ışıklı ay, güçlü ay.

Gürdal: Güçlü dal, sık dal.

Güven: Güvenmekten, yürekli ol anlamında.

Güz: Sonbahar.

Güzay: Güneş olmayan yer; Kuzey; Güz ve ay.

Güzin: Seçilmiş, seçkin, Beğenilen.

 

H Harfi

Hale: Ayın çevresindeki ışık halkası.

Halenur: Kutsal ışık.

Handan: Güleç, sevinçli,şen şakrak.

Hande: Gülüş,gülme. Açılma. Eğlenme.

Hayat: Ömür, Yaşam.

Hazal: Kuruyup dökülen ağaç yapraklarının güzelliği.

Hazan: Sonbahar.

Hilâl: Ayın yay biçimindeki görünüşü,yeni ay,ayça.

Hülya: İnsanın kurduğu tatlı düş; Sevda.

Hüma: Efsanelerde geçen, yere konmayıp sürekli gökte kaldığına inanılan cennet kuşu.

Hümeyra: Kızıllık, pembelik.

Hüner: İnce ve şaşırtıcı ustalık.

 

I Harfi

Ilgın: Beyaz ya da pembe, çiçekli, çok hafif yapraklı bir ağaççık (genellikle küçük akarsu kıyılarında bulunur).

Ilgım: Çölde uzaktan su gibi görünen ışık yanıltısı, güneş ışınlarının eğilmesiyle ilgili

Ilgıt: Esinti ve akış için kullanılan yavaş yavaş anlamında

Ilım: Uzlaşmacı yumuşaklık.

Iraz:Hakkına rıza gösteren.

Irmak: Akarsuların En büyüğü.

Işık: Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji. Aydınlık,nur.

Işıl: Pırıltı, parlaklık, ışık, aydınlık

Işılay: Işıltılı ay, parlayan ay.

Işıltı: Parıltı, titrek ışık.

Işın: Bir kaynaktan belli bir doğrultuya giden ışık çizgisi

Itır: Güzel koku; El ve yüze sürülen çiçek özü, esans.

 

İ Harfi

İdil: Kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir; Volga ırmağına Türkler’in verdiği ad.

İdilsu: Su için yazılmış şarkı.

İffet: Temizlik, namuslu olmak

İklil: Taç esfer.

İklim: Bir ülke ya da bölgenin ortalama hava durumunu belirleyen meteorolojik olayların tümü

İlayda: Su perisi

İlbüke: İlbey hanımı, seçkin hanım.

İlcan: Ülkenin canı,sevdiği.

İlgi: İki şey arasındaki ilişki; Bir şeye duyulan merak; Eğilim

İlgin: Yabancı,gurbette yaşayan.

İlgün: Ülke güneşi. Başkaları,yabancılar.

İlkbahar: Yılın ılık mevsimi.

İlkcan: İlk doğan çocuklara verilen ad.

İlke: Temel alınan düşünce, kural.

İlkgüz: Eylül ayı.

İlkim: İlk çocuklar için kullanılan adlardan. Önce,öncelikle.

İlknur: İlk ışık.

İmren: İmrenmek fiilinden, görünen şeyi edinme isteği.

İnci: Süslemede kullanılan, istiridyede yetişmiş değerli madde.

İncilay: Parlama,ışıldama.

İncinur: İnci gibi ışıklı,parlak.

İpek: İpekböceği kozasından elde edilen ince, parlak kumaş. Kibar,zarif.

İrem: Bahçeleriyle ünlü masal kenti

İren: Özgür, serbest

İris: Mitolojide Tanrıların elçisi.

İzel: El izi anlamında.

İzem: Büyüklük, ululuk.

İzgi: Güzel, adaletli, zeki.

İzim: Önceden bulunduğum yerde bıraktığım belirti anlamında.

İzlem: İzlemek eylemi.

 

J Harfi

Jade: Yeşim taşı. Yarı değerli yeşil renkli bir taş.

Jale: Çiğ, kırağı. Sabahları otların üzerinde olan su damlaları.

Jalenur: Parlayan,ışıldayan çiğ.

Janseli: Güneşin Doğduğu Yer (Çerkez İsmi).

Janset: Güneşin Doğuşu (Çerkez ismi).

Jasmin: Yasemin.

Jeyan: Kızan, kükreyen.

Jinsal: Çağ, yaş, dönem.

Jülide: Dağınık,karmakarışık.

 

K HARFİ

Kayra: Yüksek tutulan ya da sayılan birinden gelen iyilik; Tanrıdan geldiğine inanılan iyilik; İhsan, lütuf.

Kevser: Cennette bulunduğuna inanılan su.

Kıvanç: Sevinç

Kıvılcım: Yanmakta olan bir maddeden sıçrayan küçük ateş parçası.

Kızıltan: Kızıl renk almış tan.

Kumru: Sevgilisine düşkünlüğüyle bilinen güvercin benzeri bir kuş.

Kumsal: Kumla örtülü deniz kıyısı.

 

L HARFİ

Laçin: 1. Bir cins şahin. 2. Sarp, yalçın. 3. Şiddetli.

Lale: Çan biçiminde bir çiçek.

Lalehan: Lalelerin sultanı.

Lalezar: Lale yetiştirilen yer,lale bahçesi.

Lamia: Parlayan, parlak.

Lara: Su perisi

Leyan: Parlayan,parlayıcı, Konfor, Lüks hayat.

Leyla: Saçları gece gibi simsiyah olan kadın; Çok karanlık gecede görülen ışık.

Lila: Açık eflatun.

Linet: Sürgün.

 

M HARFİ

Maral: Dişi geyik.

Mehir: Ay parçası.

Mehtap: Ay ışığı, dolunay.

Mehveş: Ay gibi güzel kadın.

Melda: İnce ve taze bedenli.

Melek: Tanrı katında bulunan ruhani varlıkların her biri; Pek güzel, yumuşak huylu ve masum (mecazi).

Meliha: Güzel, şirin, sevimli.

Melike: Kadın hükümdar, padişah eşi.

Melis: Bal, Bal arısı.

Melisa: Oğul otu.

Meltem: Yazın karadan denize doğru esen yel.

Menekşe: Mor beyaz renkli, kokulu, yuvarlak yapraklı bir çiçek.

Meral: Dişi geyik, ceylan.

Mercan: deniz dibine ağaç gibi kök salarak büyüyen, hayvan gibi duyguya sahip, kırmızı renkli, kalker iskeletli bir canlı türü.

Merve: Mekke’de Safa dağının karşısındaki kırmızı renkli tepenin adı.

Meryem: İsa peygamberin annesinin adı.

Meyra: Parıltılı ışık, ışıldayan aydınlık.

Meyyal: Meyleden,aşırı istekli. Fazlaca eğilen. Eğik.

Mia: Parlayan, parıldayan, parlak.

Mina: Mine. Liman. Şişe,cam,billur. Şarap şişesi.

Mine: İnce ve parlak nakış; Madenler üzerine vurulan renkli cam tabakası; Şişe, cam, billur sırça.

Minel: Cennetteki inci tanesi

Miray: Yılın ilk aylarında doğan.

Mircan: Güneş gibi aydınlık.

Mısra: Manzumenin satırlarından her biri, dizeler.

Müge: Güneş gibi aydınlık.

Müjde: Sevindirici haber; İyi haber getirene verilen bağış.

Müjgan: Kirpikler.

 

N Harfi

Narin: İnce, ince yapılı, kibar.

Naz: İsteksiz gibi görünen, çekingen davranış.

Nazan: Cilve yapan, nazlanan, nazenin.

Nazer: Nazar.

Nazgül: Gül kadar güzel olan, nazlı.

Nazlıgül: Naz yapan han anlamında.

Nazlım: Naz yapan; İşveli(m), edalı(m)

Nehir: Akarsu, ırmak.

Nergis: Bir süs bitkisi.

Nermin: Yumuşak, narin, ince.

Neşe(m): Gönül açıklığı(m), sevinc(im)

Nesli: Soylu

Neslihan: Han soyundan. Sevgi ile hükmeden.

Neslişah: Şah soyundan.

Nesrin: Yaban gülü

Neva: Ses, ahenk; Güç, zenginlik, servet; Nasip; Türk müziğinde bir makam.

Neval: Talih, kader, kısmet.

Nevbahar: İlkbahar, ilkyaz.

Neveser: Türk Müziğinde Dede Efendi’nin bulduğu bileşik bir makam.

Nevgül: Yeni açmış gül.

Nevid: Yeni, yepyeni.

Nevra: Beyaz çiçek, Işıklı olma, parlaklık.

Nevres: Yeni yetişen.

 

Neyir: Işıklı, aydınlık, parlak.

Nigar: Resim kadar güzel sevgili; Nakış; Resim.

Nihal: İnce ve düzgün vücutlu sevgili. Fidan,taze sürgün.

Nihan: Saklanmış, gizli olan; Sır.

Nil: Çivit. Mısır’da bir nehir.

Nilay: Işıklı mavi,ışıklı lacivert.

Nilgün: Lacivert renkli, çivit renginde.

Nilüfer: Durgun sularda yetişen, değişik renkli ve uzun ömürlü su bitkisi.

Niran: Nurlar, aydınlıklar, ışıklar, Ateşler, Cehennem.

Nisa: Kadın, kadınlar.

Nisan: Gelin çiçeği; İlkbaharın ilk ayı.

Nüket: Nükte, zarif, güzel sözler.

Nükhet: Güzel koku.

Nükte: İnce anlamlı, düşündürücü şaka söz.

Nur: Aydınlık, parıltı, parlaklık.

Nuran: Nurlu, ışıklı.

Nuray: Işık saçan.

Nurcan: Aydınlık insan.

Nurfer: Işık veren, aydınlatan, ferahlatan.

Nurgül: Nur, Gül.

Nurgün: Nur, Gün.

Nurperi: Bir peri kadar göz kamaştırıcı güzelliğe sahip olan.

Nursal: Işıksal, ışıkla ilgili.

Nursay: Işık gibi say, ışık gibi bil anlamında.

 

O Harfi

Okyanus: Ana karaları birbirinden ayıran büyük deniz.

Olca: Ganimet, bolluk.

Olcay: Mutlu, ongun; Rastlantıları düzenlediği ve böylece de insanlara iyi ya da kötü durumlar hazırladığı sanılan şey, şans, talih.

Olgaç: Bilgi ve görgüde olgunlaşan.

Omay: Gözde, sevilen, beğenilen.

Ongu: Sağlık, mutluluk.

Ongül: Ön ayak olmak; İlk gül.

Orkide: Salepgillerden güzel çiçekli birtakım bitki türlerinin ortak adı.

Oya: Bir nesneye oyularak yapılan süs; Genellikle ipek veya ibrişim ile iğne, mekik, tığ kullanılarak yapılan ince dantel.

Oylum: Hacim, dirim; İçi oyulmuş, çukur duruma getirilmiş; Resimde derinlik, üç boyutluk etkisi, mimarlıkta mekan karşılığı.

Oysu: İnce akan su, derecik.

 

Ö Harfi

Ödül: Armağan.

Ödün: Kendini yücelt. Zaman. Kez, defa.

Öget: İyi, uygun, güzel.

Övgü: Övme, övmek için söylenen söz.

Övgün: Övülmüş, övülen kişi.

Övünç: Övünmeye yol açan ya da hak kazandıran şey, kıvanç, sevinç, övünç.

Öykü: Hikaye, ayrıntılarıyla anlatılan olay.

Öyküm: Benim hikayem

Özben: Bireyin kendi varlığı; Gerçek ben anlamında.

Özde: Kişinin kendi içinde, özünde, canda olan.

Özge: Yabancı, İyi,güzel. Cana yakın, şakacı. Yürekli, gözü pek.

Özgen: Başına buyruk. Rahat. Özü geniş. Kuzu kulağı otunun filizi.

Özgü: Belli bir şeyde ya da kimsede bulunan, başkasında olmayan

Özgül: Gerçek gül, benim gülüm anlamında.

Özlem: Bir şeye karşı duyulan istek, bir kimseyi ya da bir şeyi görme, kavuşma isteği; Hasret.

Özlen: Görme isteği uyandır, kavuşma isteği ver, seni özlesinler.

Öznil: Nil gibi verimli.

Öznur: Özü ışıklı, aydınlık.

Özüm: Kardeş gibi görülüp, sevilen.

Özün: Şiir, Hak edilmiş ün.

 

P Harfi

Pamira: Orta Asya’da bir yayla

Papatya: Baharda çiçek açan bir kır bitkisi.

Parla: Parlamak eyleminden parla, ışık saç; Başarılı ol, ünün sanın artsın; Güzel ol, güzel görünüşlü ol.

Pelin: Acı ve güzel kokulu bir bitki.

Pelinsu: Pelin+Su, hem pelin hem su anlamında.

Peri: Cisimleri çok latif ve görünmez olan hoş yaratık; Güzel insan, güzel kimse.

Pervin: Ülker yıldızı.

Petek: Arıların bal topladıkları balmumu yuvacıkları.

Pınar: Büyük su kaynağı.

 

R Harfi

Rana: İyi, güzel, yumuşak, hoş.

Renan: Çok ses çıkaran, çınlayan.

Rengin: Boyalı, renkli; Hoş, latif ve güzel.

Revan: Yürüyen, giden; akan, akıp giden. Ruh, can.

Reyhan: Yaprakları güzel kokan bir süs bitkisi, fesleğen.

Rezzan: Ağırbaşlı, onurlu.

Rüya: Düş; Gerçekleşmesi imkansız durum, hayal; Gerçekleşmesi beklenen şey, umut.

 

S Harfi

Saba: Gündoğusundan esen hafif ve tatlı rüzgar. Türk müziğinde bir makam.

Sanem: Çok güzel kadın; Put.

Sara: Halis, saf, katkısız.

Sare: Olmak, oldu; Cemaat, topluluk; İhtiyaç, susuzluk.

Sebla: Uzun kirpikli göz.

Seçil: Beğeni, sevgi, üstünlük gösterilen.

Seda: Ses; Doğa veya bir engele çarpıp geri dönen ses, yankı.

Sedef: Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz, sert bir madde; Bu maddeden yapılmış veya bu madde ile süslenmiş.

Seden: Uyanık, tetikte; Gözü açık olmak.

Selda: Bir söğüt cinsi.

Selen: Haber, Müjde.

Selin: Gür akan su.

Selis: Akıcı söz.

Selmin: Barış ve sevgi duygusuyla dolu olan.

Senem: Kars dolaylarında kadın ve erkeklerin karşılıklı olarak oynadıkları bir halk dansı;

Arapça’da put; Arapça’da kendine tapılacak kadar güzel olan kadın, sevgili, güzel.

Sera: Varlıklı olmak, zengin olmak; Şarkı söyleyen; Yer, toprak; Ok yapımında kullanılan bir ağaç.

Serap: Çorak yerlerde, çölde, sıcak ve ışığın etkisiyle, ileride, yakında ya da ufukta su veya yeşillik var gibi görünmesi olayı.

Seray: Ay gibi güzel.

Seren: Gemi direği.

Serra: Rahatlık, kolaylık.

Sertab: İnatçı anlamında.

Sevgi: İnsanı bir şeye ya da bir kişiye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu.

Sevinç: İstenilen şeyin olmasıyla duyulan coşku.

Sezen: Hisseden, sezgili.

Sezgi: Sezmek eyleminden sezgi; Sezme yeteneği.

Sezin: Sezinleme işi, sezme. Duygulu,anlayışlı.

Sibel: Henüz yere düşmemiş yağmur damlası (Fransızca "si belle”: öylesine güzel anlamında).

Sıla: Bir süre ayrı kaldığı bir yere veya yakınlarına kavuşmak; Doğup büyüdüğü ve özlediği yer; Bahşiş, hediye; Bağ.

Sim: Gümüş gibi parlak ve beyaz.

Sima: Yüz, çehre.

Simge: Anlamı olan harf, bitki gibi işaretler.

Simirina: İzmir’in eski adı. Aynı zamanda Amazon savaşçılarının kraliçesinin adı.

Simla: Gökteki parlak yıldız. Karlarla kaplı.

Sinem: Yüreğim, çok sevdiğim.

Sitare: Yıldız.

Soley: Fransızca’da güneş

Su: Canlıların yaşaması için en gerekli olan kokusu, rengi olmayan sıvı.

Sumru: Bir şeyin yüksek yeri, tepesi.

Suna: Boylu, poslu, yakışıklı. Yaban ördeği.

 

 

 

 

Ş HARFİ

Şafak: Gündoğumundan önceki aydınlık.

Şahsanem: Güzel kadınların en güzeli, şaheser.

Şahver: Büyük inci.

Şaylan: Övünen, gururlu, neşeli.

Şebnem: Su damlacığı, çiy.

Şehnaz: 1-Çok nazlı 2-Türk müziğinde bir makam.

Şehrazat: Özgür.

Şenay: Ayın parlaklığı, güzelliği.

Şengül: Güleryüzlü.

Şeniz: Mutlu, sevindiren iz, hatıra.

Şennur: Neşeli, nurlu.

Şevval: Arap takviminin onuncu ayı

 

T HARFİ

Talya:1. Doğanın uyanışı, baharın müjdesi. 2. Mitolojide doğanın ve hayvanların koruyucusu olan tanrıça.

Tanla Gündoğumuyla beraber doğan

Tansu: Göğüsle ilgili.

Tara: Sahur zamanı doğan kız çocuğuna verilen ad.

Tilbe: Put – Güzel kadın.

Tuba: 1. Cennette bulunduğun inanılan büyük ağaç. 2. Güzellik, iyilik. 3. Rahat.

Tuğçe: Küçük tuğ.

Tülay: Ayın ince ışığı.

Tülin: Ayın çevresinde görülen ışık halkası.

Tulü: Doğuş, doğma (güneş için) anlamında.

Tünay: Gece ve ay.

Türkan: 1.Kraliçe. 2.Güzel kız

 

U Harfi

Umay: Devlet kuşu .

Uraz: Şans, talih

Uzel: Usta, becerikli.

 

Ü Harfi

Ülkü: Uğur getiren, umut veren.

Ümit: Umut

Ümran: 1.Bayındırlık. 2.Uygarlık, medeniyet. 3.İlerleme, mutluluk, refah.

 

V Harfi

Vedia: Korunması için bırakılan emanet.

Verda: Gül.

Vildan: Yeni doğmuş çocuklar.

Vira: Durmadan, aralıksız, sürekli.

Vuslat: Kavuşma, ulaşma, yetişme

 

Y Harfi

Yağmur: Bulutlardan yeryüzüne düşen su damlacıkları.

Yaprak: Bitkilerin solunumunu sağlayan, yeşil ve türlü biçimlerdeki ince bölüm.

Yasemin: Çeşitli renklerde kokulu çiçekleri olan bir bitki.

Yasmim: Çiçek, sevilen sayılan.

Yasmin: Seven, sayılan, sevilen, dışlanmayan, islami insan.

Yelda: 1.Uzun. 2.Yılın en uzun gecesi.

Yeliz: Ferah yer, aydınlık, havadar.

Yeşim: Açık yeşil ve pembe renkli kolay işlenen değerli bir taş.

Yonca: Çiçekleri kırmızı veya mor renkli çayır bitkilerinin genel adı.

Yosun: Çiçeksiz bitkilerin, suların yüzünde ve dibinde bulunan bir türü

 

Z Harfi

Zeren: Anlayışlı, kavrayışlı.

Zerin: Altından ya da altına benzer olan.

Zerrin: Altından yapılmış.

Zeynep: Süs, bezek.

Zuhal: Satürn gezegeninin adı.

Zulal: Hafif, güzel, soğuk su.

Zülal: Saf, temiz, hafif tatlı su.

Zümra: Akıllı, çabuk kavrayan kadın.

Zümrüt: Cam parlaklığında, yeşil renkte, saydam bir süs taşı.

IdeaSoft® | E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.